Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, İstanbul’a yapılacak “çılgın’ projelere karşı çıkılmasının tamamen ideolojik olduğunu söyledi. Gazetemizin sorularını cevaplayan ‘Çevre’den Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Birpınar, toprağın, suyun, havanın babadan miras değil çocukların emanetleri olduğuna dikkat çekti. Çevre konusunun siyaset üstü bir mesele olduğunu ifade eden ve Türkiye’nin su zengini bir ülke olmadığının altını çizen Birpınar, “Eskiden bir laf vardı ‘su akar Türk bakar diye’ artık hidroelektrik santraller yapılıyor. Ama maalesef bunlar enerji ihtiyacımızın yüzde 10’u bile değil” dedi.
HALİÇ’İ BAŞBAKANIMIZ KURTARDI
Birpınar, Haliç’in Osmanlı döneminde dünyanın en güzel mesire yerlerinden biri olduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti: “1940’larda Henri Prost diye bir adam geldi Fransa’dan, mimar. İstanbul’un çevre düzenleme planını ona yaptırdılar. İlk yaptığı, Haliç’in etrafını sanayi bölgesi ilan etmek oldu. Oralara yapılan fabrikaların atıkları Haliç’e gitti. Haliç de öldü. Başbakanımız İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde, herkes ‘buranın üzerine doldurun’ dedi. Ama Başbakanımız İSKİ ile oradaki çamurları temizledi. Şimdi Haliç’te balık yüzüyor, tutuluyor.”
İSTANBUL’DA YEŞİL ORANI %3
Yahya Kemal’in 1936 yılında Meclis’te milletvekili iken İstanbul’daki yeşil oranının yüzde 25 olduğunu ifade eden Birpınar, “Başbakanımız İstanbul’a büyükşehir belediye başkanı ilk olduğunda bu oran yüzde 1.5’a düşmüştü. Başbakan o kadar uğraştı, o dönemde bu oran yüzde 3’e çıktı. Ama yetmiyor. Yüzde 5-6’lere çıkarmak lazım ama ağaç dikecek yer kalmadı” diye konuştu. Kendisinin yıllardır İstanbul’da oturduğunu ve Gezi Parkı’nın ne halde olduğunu, ne kadar kötü kullanıldığını bildiğini söyleyen Birpınar, “Zamanında oraya güzel ağaçlar dikilmiş. Orada proje yapılacaksa zaten o ağaçlara zarar vermeden yapılabilir diye düşünüyorum. Bunu vatandaşlarımıza iyi anlatmamız lazım. İyi anlattığımız zaman zaten problem ortadan kalkacak” şeklinde konuştu.
BOĞAZ’DAN GÜNDE 150 GEMİ GEÇİYOR
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’la görüşmesi sonrasında 3. Köprü ve Kanal İstanbul’un durdurulmasını isteyen Taksim Platformu’nu da eleştiren Birpınar, “Kuru kuruya karşı çıkıyorlar. Taksim Platformunun üçüncü köprü ve Kanal İstanbul alakası nedir? Kanal İstanbul projesi bana sorarsanız bu ülkenin olmazsa olmazlarından Başbakanın büyük vizyonunu gösteren bir proje” diye konuştu. İstanbul Boğazı’ndan günde 150 gemi ve 50 milyon metreküp/ ton tehlikeli yakıt geçtiğine işaret eden Birpınar, şöyle devam etti; “Biri patlasa Allah muhafaza şehir diye bir şey ortada kalmaz. Biz trafik yükünü olabildiğince azaltıp Kanal İstanbul projesiyle oradan geçirmeyi hedefliyoruz. Rant oluşturma gibi bir derdimiz yok, İstanbullunun bu tehlikeden uzak durması, daha huzurlu yaşaması için yapılan bir şey. Karşı çıkılmasının tamamen ideolojik olduğunu düşünüyorum.” Mehmet Emin Birpınar, Türkiye’nin çevreyi koruyarak göstereceği büyüme sonrasında Orta Doğu ülkelerine model olacağının da altını çizdi.
Başbakan en çevreci siyasetçidir
Gezi Parkı olayları sırasında Başbakan Erdoğan’a vurulmak istenen ‘çevre katliamı yapan adam’ damgasının kendisini çok üzdüğünü dile getiren Mehmet Emin Birpınar, “Katı atık düzenli depolama tesisleri Türkiye genelinde 15 tane vardı, şimdi 69 tane var. 2003’e kadar 150 tane belediyenin katı atık çöpleri toplanıyordu şimdi 903 belediyenin çöpleri toplanıyor. Dünya standartlarında tıbbi atık sterilizasyon tesisleri 2002’de bir tane yoktu. Bütün hastaneden çıkan atıkları denize döküyorduk” diye konuştu. Birpınar, Başbakan Erdoğan’ın İstanbul’da belediye başkanı iken yaptıkları ile ne kadar çevreci biri olduğunu gösterdiğini belirterek, o dönemi şöyle anlattı: “94’te İstanbul’da bir tane düzenli çöp sahası yoktu. Çöplerimiz vahşice depolanıyordu. Ümraniye’de Hekimbaşı çöplüğü patlamıştı. İki tane çok büyük düzenli depolama sahası kuruldu. İnanılmaz yeşillendirme yapıldı. Bana göre Başbakan en çevreci siyasetçidir. İstanbul’da su yoktu. Ta Istranca derelerinden su geldi. Bütün iletim kanalları kuruldu. Şu anda İstanbul’un bütün barajları dolu.”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, arkadaşımız Akif Bülbül’ün sorularını cevaplandırdı.
İstanbul’un su sıkıntısı yok
Yapılan projelerden sonra İstanbul’un 2070 yılına kadar su problemi kalmadığı müjdesini veren Mehmet Emin Birpınar, “Çöp problemi de yok. Başbakan İstanbul’a tıbbi atık yakma tesisi kurdu hiçbir yerde yokken. Hâtta kompost tesisi kurdu. İstanbul’daki parkların gübresi bu tesislerde üretilen gübrelerle sağlanıyor” diye konuştu. Erdoğan’ın diğer hükümetlerin imzalamaya yanaşmadığı Kyoto sözleşmesini de imzaladığını hatırlatan Birpınar, “Sayın Başbakanımız kendisini anlatmayı sevmiyor. Ancak yolda kaldığı zaman bu olaylarda anlatıyor. Bizim Bakanımız Erdoğan Bayraktar 550 bin konut yaptı. Bütün arkadaşlara; ‘aman parkı ihmal etmeyin’ diyor. Bunlar yapılırken, Taksim’deki Gezi Parkı’nda yapılmak istenen başka işler var” dedi. Tarihî yarımadanın (İstanbul) siluetinin bozulmaması gerektiğini de dile getiren Birpınar, “Hakikaten bozmaya bir başlarsak bunun sonu gelmeyecektir. Bu şehrin kapasitesi dolmak üzere. Deprem riski de taşıyor, binaların muhakkak güçlendirilmesi lazım” diye konuştu.
Fatih döneminde çevreci fermanlar çıkarmış milletiz
Fatih Sultan Mehmet döneminde çevreci fermanların yayınlandığını hatırlatan Mehmet Emin Birpınar, “Avrupalılar bize çevre dersi vermesinler, yeter ki biz işimizi iyi yapalım. Önümüzdeki 2023 hedefinde Türkiye’nin hiçbir çevre problemi olmayan ülke olacağını ve aynı zamanda kalkınacağını ve zenginleşeceğini düşünüyorum” dedi.
NÜKLEERDE İKNA ŞART
Gelişen Türkiye’nin muhakkak enerjiye ihtiyaç duyduğuna dikkat çeken Birpınar, enerjide dışa bağımlılığı bitirmek için gündeme getirilen nükleer enerji için, “Halk atıkların nasıl bertaraf edileceği noktasında ikna edilirse karşı çıkmaz” diye konuştu. Birpınar, şöyle devam etti: “Bu projelerle ilgili 3-4 bin sayfa ÇED raporları hazırlanıyor. Bu raporlar, ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak hazırlanıyor, günler aylar hatta bazen yıllar bile alıyor. Vatandaşlara bunlar en geniş şekilde anlatılacak. Herkesin olumlu olması gerekiyor ki bu tür projeler Türkiye’de yapılsın.” Rusya’da, Almanya’da, Japonya’da çok sayıda nükleer tesisin olduğunu vurgulayan Birpınar, “Komşu ülkeler doğalgazı yarın kestik derlerse Türkiye’nin yarısından fazlası elektriksiz kalacak” dedi.
HER İLÇEYE BÜYÜK PARK
Çevreciliğin gelecek vizyonunu ‘bütün ilçelere büyük parklar yapmak istiyoruz” sözleri ile özetleyen Birpınar, “Sayın Bakanımız bisiklet yollarını teşvik ediyor, para veriyor. İnsanlar daha çok bisiklete binsin, enerji tüketsinler diye uğraşıyoruz” dedi. İstanbul Çevre İl Müdürü iken Sortie ve Reina gibi gece kulüplerini kapatan Çırağan Palace Kempinski’ye ceza yazan isim olarak bilinen Birpınar, şöyle konuştu; “Biz eğlenceye karşı değiliz, gürültüye karşıyız. İnsanlara saygılı olmak zorundayız. İnsanlar bizi yanlış anladılar. Yok işte Reina’ya çarşaf gerdiler…
Son geldiğimiz noktada İstanbul’daki eğlence mekânları teknolojilerini yenilediler. İçeride 95-100 desibel varken dışarı çıktığınızda bakıyorsunuz 65-70 desibele düşüyor ve karşıdan hemen Reina’nın yanında falan bir şey duyamıyorsunuz.”